DELEGE, BELEDİYEYE TEPKİSİNİ GÖSTERDİ
Pazar günü gerçekleşen CHP Torbalı İlçe kongresini 152 oy alarak kazanan Övünç Demir’i tebrik ediyor, kendisine ve yeni yönetimine başarılar diliyorum.
Kongre sonucundan çok, kongre sürecinde yaşananlar ve kongre günü yaşananlar daha çok konuşuluyor.
Bu konuda benim de söylemek istediklerim var.
Özellikle kongre öncesi yaşananlar, tüm ilçelere “Bir kongre nasıl kaybedilir?” şeklinde ders olarak okutulabilir.
Demek ki bu partide kongreleri de İsmail Uygur tek başına yapmış. Bu kadar acemiliğin, bu kadar tecrübesizliğin, bu kadar hataların bir başka açıklaması olamaz.
Rahmetli kongre salonunda delegenin gözünün içine bakınca, başka yere oy kaçmıyordu. Ama rahmetliden sonra delege 3’e bölündü.
30 yıldır partiyi yöneten, örgütü yöneten, delegeyi yapan Belediye yönetimi, kendi delegeleri ile girdiği kongrede 3’te 1 oyu anca alabildi.
Süreç en başından beri hatalar ve yanlışlar silsilesiyle gitti. Hangi birini sayayım;
1-Belediye yönetimi kongreye yanlış isimle girdi. Faruk Akpınar’ı şahsen severim, çok da iyi ilçe başkanlığı yapacağını düşünüyorum ama bu süreçte Akpınar yanlış adaydı. İsmail Uygur vefat etmiş, parti tabanı yeni lider arayışına girmiş, siz karşısına “Koltuk derdim yok” diyen iddiasız bir aday çıkarıyorsunuz. Delege buradan şunu anladı; “Parti derdimiz yok, tek derdimiz belediyede kurduğumuz düzeni devam ettirmek”
2-Partinin ağır isimleri sahaya inmedi. Mithat Tekin, Sefer İpekli, Afet Uygur gibi isimler saha çalışması yapmadılar. Gerekçe olarak da, “Sahaya çıksalar, tepki toplarlar” deniliyordu. Peki sahaya çıkmasalar, delegeler bu isimlerin kimi desteklediğini bilmeyecek mi sandınız? Zaten Övünç Demir ile Yıldız Sivrikaya tüm seçim propagandasını bu isimler üzerinden yürütüyor, “Göreve gelirsek mevcut düzeni yıkacağız” diyorlar. Delege, kimin kimi desteklediğini hepinizden fazla biliyordu. Bari sahaya çıkıp doğru-düzgün bir seçim çalışması yapsaydınız da “gizli-saklı destek” görüntüsü vermeseydiniz.
3-Delegey baskı yapıldı. Telefonla aranan delegeler oldu. Belediyede çalışan delegelerin ve akrabalarının işi ile tehdit edildikleri söylendi. Aynı şekilde Büyükşehir Belediyesi’nde çalışanlara da baskı yapıldı. Bu baskıların hepsi ters tepti. İşten atacaktınız hani, atabiliyor musunuz? Yapamayacağınız şeyler üzerinden blöf yapmayın.
4-İnsan beğenmediler. Mevcut belediye yönetimi, kendi oylarını Övünç Demir’e kaptırdı. Fırça Halim bile Övünç Demir atkısıyla salonda dolaşıyordu. Koskoca belediye elinizde, bir Fırça Halim’e bile sahip çıkamadınız. Hani diyordunuz ya “İsmail Uygur’un emanetlerine sahip çıkacağız” diye. İsmail Uygur’un ailesine zaten herkes sahip çıkar. Başka bir parti de gelse Uygur’un ailesi mağdur edilmez. Ama siz sadece İsmail Uygur’un bıraktığı koltuğa ve makama sahip çıktınız. İsmail Uygur’un emanetlerinin başında Fırça Halim gelir Parmak Mehmet gelir, siz onlara bile sahip çıkamadınız. Bir çok isim karşınızdaki adaylara çalıştı, “O gelse bize oy kaybettirir, şu bize gelmesin, filancayı kimse sevmiyor, falanca gelirse yönetime girmek ister” diyerek kendinizden başkasını beğenmediniz, ötelediniz, uzaklaştırdınız.
5-Yönetim listesi yapamadılar. Başkan adayını yanlış tercih ettikleri gibi, yanına parti tabanından oy getirecek isim de yazamadınız. Kendiniz girmeye cesaret edemediniz, listeye akrabalarınızı ve sözünüzü dinletecek isimler yazdınız. Delegenin gözünden kaçar mı sandınız?
6-Örgüte başarı vaat etmediniz. En başından beri iddiasız, 2 seneyi doldurmak için, 2 sene sonra Torbalı’yı ya AK Parti’ye kaybetmek için, yada İyi Parti’ye bırakmak için çalışıyor görüntüsü verdiniz. “Biz geleceğiz, belediyeyi yine alacağız, iktidar olacağız” umudu vermediniz, görüntünüzle bunu veremediniz.
7-Kendinizi anlatamadınız. Belediye imkanları elinizdeydi, güç sizdeydi. Ona rağmen delegeye kendinizi, yapacaklarınızı, projelerinizi anlatamadınız. Basın-medya konusunda sınıfta kaldınız. Hep kapalı kapılar arkasından fotoğraf verdiniz. Delege sizi sahada görmedi.
8-Salonda kaybettiniz. Çekişmeli kongrelerde iki şey çok önemlidir. Birincisi son gece operasyonları, ikincisi de salon hakimiyeti. Ama siz ikisinde de başarısız oldunuz. Ne seçim gecesi oy çevirebildiniz, ne de oy çevirebilecek isimleri yanınıza çekebildiniz. Salon hakimiyeti zaten dillere destan. Belediye Başkanı misafir gibi gelip, misafir gibi oturdu. Salondaki görevliler neredeyse belediyenin basın birimini bile dışarı çıkarıyorlardı, kavga-dövüş ben de müdahil oldum da, “Basına kapalı kongre yapamazsınız, biz çıkmayız zorla çıkarabiliyorsanız çıkarın” dedik de vazgeçtiler. İsmail Uygur’un posterini bile size astırmadılar, daha ne diyeyim…
9-Meclis üyelerinize bile hükmedemediniz. Bütün meclis üyelerinin desteğini alamayabilirsiniz. Mesela Yıldız Sivrikaya çok güzel bir harekete imza attı, ilçe başkanlığına aday olunca meclis üyeliğinden istifa etti. Ben çok da takdir ettim. Ben belediye başkanı olsam, karşımda aday olan, yada karşımdaki adaya destek verecek bir meclis üyesi ile çalışamam. Ama siz belediye şirketinden huzur hakkı adı altında maaş alan meclis üyelerinizi bile karşı tarafa kaptırdınız! Geçmiş olsun…
10-Seçime 2 gün kala verdiğiniz fotoğraf işi bitirdi. Belediye Başkanı Mithat Tekin lafa geldi mi “tarafsızım, karışmıyorum” diyor ama seçimden önce verdiği fotoğrafta Faruk Akpınar için çalıştığını gösteriyor. Bu fotoğrafla ilgili ayrı bir yazı yazacağım. Bu fotoğrafta kaç tane belediye başkan adayı var, kaç tane milletvekili adayı var, hepsinin ortak adayı neden Faruk Akpınar, ayrıntılı bir şekilde yazacağım. Yazıyı fazla uzattık, bir sonraki yazıda görüşmek üzere…