BEYLER YAPMAYIN
Bazı insanlara laf anlatmak o kadar zordur ki hayatta anlatamazsınız. Halk tabiriyle bir defa laaa deyince bir daha looo demezler. Kendi bildiklerini yaparlar. İşin kötüsü bu yaptıklarına da öyle bir inanırlar ki bundan daha doğrusu yoktur. Yani hep doğru olan kendileridir. Bu inançları nedeniyle de zaman içinde temsil ettikleri insanları unuturlar da onların üstünde tam bir diktatör olurlar. Bu durumda ona gücü yetene aşk olsun. Artık ondan başka doğru, ondan başka güçlü ve de ondan başka piyasada kimse yoktur. Bir müddet sonra da kendilerini etrafındakilerin üstünde onların efendisi olarak görmeye başlarlar. İşin aslı… Böyleleri bir daha da iflah olmazlar. Taaa ki burunları sürtününceye, kafaları yere düşünceye kadar. (örnekleriyle sabittir)
Hayat insana doğruyu her zaman açıkça söylemez. Yeri ve zamanı gelince ikaz ederek sizin onu dikkate almanızı bekler. Eğer bunu fark edip de gereğini yapmazsanız hayat normal akışına girer. Eğer yapamazsanız da…
Bir insan diktatörlük aşamasına gelmeye görsün, bu aşamaya geldikten sonra artık ona doğruyu göstermek, laf anlatmak mümkün değildir. Artık dediği dedik, çaldığı düdüktür. Taaa ki başı belaya girinceye kadar. Ne zaman ki başı belaya girer, işte dostlarına ihtiyaç duyar. İşte o zaman eyvah der ama artık iş işten geçmiştir. Çünkü bu zamana kadar etrafında dost bırakmamıştır. Etrafına bakınca da kimseyi göremez…
Yaşamda tarih defalarca göstermiştir. Dayatmacının, diktatörlüğün sonu hüsrandır diye… Siz bu zamana kadar diktatörlerin başarılı olduğunu hiç gördünüz ya da işittiniz mi?
Bir gün onların da demokrasiye ihtiyacı oluyor da ne yazık ki aradıklarını bulamıyorlar. Bilinir ki demokrasi bir sistemdir. Eğer yaşatırsanız siz de o sistemden faydalanırsınız. Şayet demokrasiyi var olduğu haliyle dahi ortadan kaldırırsanız. Zamanı gelince, yani sizin için de gerekli olunca doğal olarak bulamayacaksınız…
Değişik fikirlerden, anlayışlardan ve de çıkışlardan neden korkarsınız. Hayatın gerçek güzellikleri de bu farklılıklardan oluşmaz mı? Neden söylemlerinizde demokratsınız da yaptıklarınıza gelince tam bir diktatörsünüz?
Hep söylenir ya bir gün gelecek bu demokrasi size de lazım olacak unutmayın diye… Kendini kaybetmiş diktatörler ya da diktatör ruhlular bu durumu maalesef fark edemiyorlar. Kendilerine defalarca değişik zamanlarda ikazen hatırlatılıyor olmasına rağmen…
Bizler çoğu kez yanlış şeyleri düzeltmeye, bazen de üstünü örtmeye çalışırız, ama bazen öyle şeyler olur ki biz bile yardımcı olamayız. Çünkü artık birçok şeyi yapmakta geç kalmışızdır.
Ağalar ve de beyler; zaman içerisinde çok güçlü olmanız nedeniyle gözünüz körleşiyor. Etrafınızı göremez hale geliyorsunuz. Olanlardan ders çıkaramıyorsunuz. Etrafınızdaki goygoycular da sizi bir o kadar rayınızdan çıkarıyor.
Bakın dost acı söyler derler. Bizden de söylemesi. Siz fark edemeseniz de gözünü görmez halde olsanız da bizler her zaman söyleyeceğiz. Hep üstten aşağıya dayatmaktan vazgeçin. Zannediyorsunuz ki bu hep böyle gidecek. Herkesi kul köle yapabileceksiniz. Bilmiyorsunuz ki o kendinize kul köle gördüğünüz insanlar bir gün gelecek sizi bir dakikada ortadan kaldırabilecek derecede bağımsız olacaklar. Kişiliklerine kavuşacaklar.
Beyler yapmayın, aklınızı başınıza devşirin. Ne olur hep kendinizi haklı görmeyin. Zaten siz kendi düşüncenizi temsilen değil, sizi oraya getiren insanların düşüncelerini temsilen oradasınız.
Bizim görevimiz sizi ve sizin gibileri bıkmadan usanmadan uyarmak, yaptıklarınızın yanlışlığını size hatırlatmaktır. Ola ki bir gün belki dikkate alırsınız da bu yanlışlığınızdan vazgeçersiniz, İNŞALLAAH…
Muhittin CENGİZ