Reklam

Reklam

Reklam

Reklam

Reklam

Reklam

Reklam

Reklam

Reklam

Reklam

Reklam

Reklam

Reklam
Gazete Torbalı

Derdiyle dertlenmek sanattır!

Derdiyle dertlenmek sanattır!

İzmir’in önde gelen gazetecilerinden Mehmet Karabel, Cumhur İttifakı Belediye Başkan adayı Özgür Erman Çağlar’ın Pazar günü gerçekleştirdiği proje lansman törenine katılarak, izlenimlerini kaleme aldı.

İşte o yazı;

Dünyanın her köşesinde geçerli…

Az bilinen ama…

Çok anmalı bir özlü söz vardır…

Aslında…

Her belediye başkanının arkasındaki duvarda…

Çerçeveli atasözü gibi…

Makama gelenlerin önce gözüne…

Sonra kalbine takılmalıdır…

Aynen şöyle:

“Şehrin kaderiyle kendi kaderini birleştiren kişidir, belediye reisi!”    

Torbalı’nın kalbinde…

Torbalı’ya yapacaklarını anlatırken bile…

İnancın… Kararlılığın… El ele vermenin…

Dayanılmaz hazzı…

Ses tonunda bile karşılık buluyordu…

***

Sahnedeki siyasetçi…

Torbalı’nın evladı…

Cumhur İttifakı’nın Belediye Başkan Adayı…

Avukat Özgür Erman Çağlar’dan başkası değildi…

Alkışlar eşliğinde…

Projelerini tanıttı…

Yine alkışlarla sırtı sıvazlandı…

***

Karşılıklı sohbet ederken…

Kucak dolusu onlarca projeyi işaret ederek…

Ardından sordum:

“Beş yıl içinde o projelerin tamamı gerçekleşebilir mi?”

Çok sade bir dille, adeta “farkını” dile getirdi:

“Bizim hedeflerimiz, hayallerimiz var dedik… Biz bu projelerin çoğunu devlet projesi ile beraber Ankara’da bakanlıklarımızla beraber görüşüp hayata geçireceğiz… Onun dışında bahsettiğimiz projeleri yerel belediye imkanlarıyla yapacağız… Bizim en büyük farkımız Cumhur İttifakı olarak Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Devlet Bahçeli’nin arkamızda olması… Bizim farkındalığımız da bu… Yerel hizmetle bu projeleri yapmak mümkün değil…”

***

Şu soruyu sormanın tam zamanı:

“Her iş dertlenerek mi yapılır?”

Cevap, çok anlamlı:

“Dertlenmezseniz olmaz; dertlenirseniz o iş olur… Vatandaşın derdi varken siz rahatça dolaşamazsınız… Vatandaşın bir derdini görmezden gelemezsiniz… Vatandaşın derdiyle dertleneceksiniz… O sorun neyse üzerine eğilip en kısa sürede çözmeniz lazım…”

***

Bu dertlenme meselesi önemli!

Bugünün dünya yapısında…

Başkasının derdiyle dertlenen kaç kişi var etrafınızda?

Söz yine avukat Özgür Erman Çağlar’da:

“Hayatım boyunca dertlilerin sesi oldum… (Gülümsüyor…) Dertlenmek için bir makamda olmama gerek yok ki… Bugüne kadar benden bir isteği olmuş, yapabileceğim bir iş olmuşsa asla insanları ayırt etmedim… Kimselere şucusun / bucusun demedim… Belediye başkan vekili olmadan, siyasete girmeden, çocukluğumdan beri insanları mutlu eden bir yapım var… Torbalı’da beni böyle bilirler… Çevremde mutlu olmayan birini görürsem ben de mutsuz olurum…”

***

Avukat Özgür Erman Çağlar’ın futbola tutkusu…

Dillere destan…

“Nasıl başladınız?” derseniz…

İyice şaşırırsınız…

Futbola “milyonda bir bile” şöyle başlayan biri olabilir mi?

İşte o meşin yuvarlak sevdasının…

Taaa, yıllar öncesi:

“Futbol aşkımız amigoluktan geliyor… Tribünlerde o amigoluk yaparken yaşımız geçtikçe sonunda bıraktık taraftarları coşturmayı…”

İyi de…

Hiç mi meşin yuvarlağa dokunmamış?

Olur mu hiç!

İşte forma ıslatan öykünün dünü, bugünü ve kısmetse yarınları:

“Bucaspor ve Torbalıspor’un altyapısında, köy hizmetlerinde top koşturdum… Futbolun yanı sıra; basketbol, voleybol ve masa tenisi oynadım… Üniversite öğrencisi olduğum için profesyonellik gerçekleşmedi… İzmir Barosu’nda iki sene spor komisyon başkanlığı yaptım… Yurt dışı turnuvalarına, Türkiye ve Avrupa şampiyonalarına ve dünya şampiyonalarına katıldık… Bir yıl Türkiye Futbol Federasyonu’nda uyuşmazlık çözüm hakem heyetinde görevliydim… Torbalıspor’u üçüncü lige çıkardığımız sezon kulüp başkanıydım…”

“Nasıl bir aşkmış bu spor aşkı…” diyecek oldum…

Noktayı Özgür Erman Çağlar koydu:

“Çocukluktan gelen sevda; hiç bitmeyecek… Tribünden geliyorsunuz, kulüp başkanı oluyorsunuz… Başkanlığın da ötesinde belediye başkan vekili olduğumuzda o tesisleri kulübe bizim dönemimizde kazandırdık…”

***

Aslında…

Torbalı’yı yönetmeye talip Çağlar’a…

Henüz beş yaşındayken…

“Büyüyünce ne olacaksın?” diye sorduklarında…

İki hayali varmış…

“Ya futbolcu, ya pilot…”

O hayaller lise son sınıfa kadar peşini bırakmamış…

Ve futbol hep ağır basmış…

Sonra bakmış ki olmuyor(!)

Futbol sevdasını bi’kenara bırakıp…

Üniversite sınavına çalışmaya başlamış…

***

İki saate yakın sahnede kaldı; Pazar günü…

Sorunca…

Cevap verdi; sağlam bir nokta koydu:

Torbalı’nın beş yıl sonra derdi kalmaz…”

Ayrıca…

Saydığı projeler arasında kalpleri fetheden bir satır başı var…

“Yeni evlenen dar gelirli çiftlere beyaz eşya sürprizi…”

Nasıl olacak; anlatıyor Özgür Erman Çağlar:

“Torbalı’nın nüfusu 300 bin… Onca büyük projeleri açıklamışken çamaşır makinesi, bulaşık makinesini düşünerek yapamayız… Biz onları zaten vereceğiz… Torbalı, İzmir’in beşinci büyük ilçesi… Yılda 200-300 tane düğün mü var, bunun dar gelirlisi kaç kişi, 100 kişiyse vereceğiz o çamaşır makinesini…”

***

Bitiriyoruz…

Özgür Erman Çağlar…

Torbalı için inisiyatif almış bir özel kimlik…

Diyor ki:

“20 -30 yıldır Torbalı’nın ister iktidarda ister muhalefette bütün dinamiklerin eşliğinde öyle ya da böyle durmuş, Torbalı için inisiyatif almış birisiyim… İnsanlara dokunarak, severek, onların üzüntüleriyle üzülen; sevinçleriyle sevinen birisiyim… Çok zorluk yaşayacağımı düşünmüyorum…”

Şu soruyu sormamak olur mu?

“Torbalı, uçuşa geçtikten sonra geriye ne kalıyor?”

“Hedefler hiçbir zaman bitmez ki… Hayaller, istekler, talepler süreç geçtikçe, şehir büyüdükçe, yeni mahalleler, sokaklar açıldıkça hiçbir zaman dert bitmez ki… Önemli olan birini bitirip diğerine geçebilmek… Hedefimiz, herkese faydalı olmak…”

***

Ve, son soru…

AK Parti ve CHP dışında aday da çıkaran var; 17 parti ve bir bağımsız… Ne dersiniz?

“Ben diğer partilerin ne yaptığına bakarak çıkmadım yola… Öncelikle kendimin bu işi başarabileceğine, Torbalı’da kurduğum ilişkililer üzerinden, hep birleştiren olma yolunu izledim… Yerel seçimde oy geçişkenlikleri çok olur… Belli ideolojiler var ama yerel seçimde ideoloji bazında bakılmayacağını düşünüyoruz; kendimi avantajlı görüyorum…”

Özgür Erman Çağlar’ın…

Şimdi neden şu seçim sloganını neden seçtiğine benim gibi…

Siz de hak verecek siniz:

“Geleceğe Koşan Mutlu Torbalı”…              

Hayırlı…

Nokta…

Hamiş: Vedalaşırken, dilimin ucundaydı… Soruverdim: “Çok para mı, çok mutluluk mu?” Özgür Erman Çağlar’ın cevabı çok düşündürücü: “Çok para olsa ne olacak? Torbalı’da insanlar mutlu değil… Torbalı’nın çok sanayisi de olabilir ama insanlar mutlu değil… Torbalı’da herkes kişilere indirgenmiş… Bu kısır döngüden çıkıp artık Torbalı’ya hizmetlerin konuşulması lazım… Çalışmayan insan ne yapar, fitne, dedikodu… Mutlaka bir iş vererek istihdamı sağlamak lazım…”

Sonsöz: “Her zorluğun sonunda doğan bir ışık vardır… Eğer elleriniz diken yaralarıyla kan revan içinde kaldıysa güle dokunmanıza çok az kalmış demektir… / Hz. Mevlana…”

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ