Reklam

Reklam

Reklam

Reklam

Reklam

Reklam

Reklam

Reklam

Reklam

Reklam

Reklam

Reklam

Reklam
Gazete Torbalı

İMAMOĞLU HAKKINDAKİ GERÇEKLER

İMAMOĞLU HAKKINDAKİ GERÇEKLER

Yakında bir seçim mi vardı?

Hayır.

Önceki seçimde son ana kadar aday belirleyemeyen muhalefet, seçime 3 yıl varken neden tek kişi üzerinden, üstelik daha güçlü adayları yok sayarak, alelacele bir seçim çalışmasına başladı?

Çünkü operasyonun geldiği çok iyi biliniyordu.

Derdi gerçekten iktidara gelmek olan CHP, bu olay sonrası çıkıp “şu kişi yeni adayımızdır” dese seçimi kazanabilir mi?

Verilecek duygusal tepki oyları ile beraber, kazanma ihtimalinin olduğu aşikar.

Yani bu operasyon, iktidarın kendi siyasal çıkarlarına zarar verdi, ona karşın göze alındı mı?

Fazlasıyla.

Peki, diploma iptal edildiğinde dahi “diploma umrumda değil, milletin tapularını alacaklar tapularını, tapular önemli” diyen, kısacası panik halinde olduğu için esas sırrı ve derdi devamlı ağzına vuran, bu da yetmezmiş gibi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni 6 yıldır adeta kendi şahsi şirketi gibi yöneten bir kişinin esas derdi gerçekten millet olabilir mi?

Asla.

Siz hiç bugüne kadar seçimlere 3 yıl varken çıkıp, “ben Cumhurbaşkanı adayıyım” diye saati 12 bin dolarlık özel uçakla il il gezen başka bir kişi gördünüz mü?

Peki, seçimlere 3 yıl varken Ekrem İmamoğlu neden “adayım” diye çıktı ortaya.

İddiya göre hakkında yürütülen soruşturmaları biliyor, bir gün yolsuzluk soruşturmasından bunların başına geleceğini, hesabını vereceğini ve gözaltına alınacağını biliyordu.

Beni gözaltına alırlarsa işte bakın ben Cumhurbaşkanı adayı oldum, Erdoğan beni istemiyor o yüzden yargıya baskı yapıp gözaltına aldırttılar demek için bu şekilde davrandı.

Eğer iddialar doğruysa kimsenin yaptığı yanına kalmamalı. Hukuk devletinde herkes malının, yönettiği kurumun, kime nasıl ihale verdiğinin, milletin parasını nereye harcadığının hesabını vermeli.

Net konuşuyorum.

Sokağa inenler veya inmeyi düşünenlere sesleniyorum.

Karşınızdaki yapı, sizi kendi suçlarını örtmek için kalkan yapmaya çalışan bir mirasyedi yapılanmasından başka birşey değildir.

Emin olun ki muhalifler olarak umurlarında dahi değilsiniz ve hiçbir zaman da olmadınız.

Eğer ısrarla bu yapının ve malum kişinin emellerine giden yolda birer araç olmak istiyorsanız, siz bilirsiniz.

Ancak şunu unutmayın ki, dosya içeriği ortaya çıktıkça, fazla değil bundan sadece 1 ay sonra “keşke bu kadar duygusal davranmasaydık, resmen koyun gibi güdülmüşüz” diyebilir ve ana muhalefetin sizin gerçek kaygılarınızı zerre kadar umursamadığını yeniden anlayabilirsiniz. Buna hazırlıklı olmalısınız.

Efendim iktidar seçimi kaybetmekten korktuğu için bunu yapmış vesaire.

Milletin aklıyla alay etmekten vazgeçin artık!

Yazının başında belirttiğim gibi, yarın seçim olsa, CHP hiç beklenmedik X kişisini dahi aday gösterse, aynı tepki oyunu yine alır ve belki de seçimi kazanır bile.

Kısacası mesele seçim meselesi değil, ki ortada zaten bir seçim de yok.

Mesele, bu milletin samimi fertlerini servetine servet katmak için koyun güder gibi gütmekten zerre kadar çekinmeyen bir yapının gerçek yüzünün cümle aleme gösterilme meselesidir.

Aklını kiraya verip kör bir şekilde yol alanların dışında hiç kimse ortalığa saçılan ya da saçılacak hukuksuzlukları savunamayacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve hukuk herkes için bağlayıcıdır. Hiç kimse, siyasi kimliği ne olursa olsun, hukukun üstünde değildir. Yargının başlattığı bir soruşturmayı çarpıtmak, kamuoyunu yönlendirmek ve süreci itibarsızlaştırmak, iyi niyetle izah edilemez.

Bu ülke kanun ve yasa ile yönetilir, hiç kimse suç işleme özgürlüğüne sahip değildir.

Devlet suçlu olanın ensesinde olduğu gibi, suçsuz olanın yanında olur ve bağrına basar.

Eğer İmamoğlu suçsuzsa kimsenin korkmasına gerek yok. Serbest bırakılır ve bu süreçten de güçlenerek çıkar. Ama eğer bir suçu varsa dediğim gibi kimsenin suç işleme özgürlüğü yok bu ülkede. Kimse de cezadan muaf değil.

Ekrem İmamoğlu soruşturmadan azade olma lüksüne, dokunulmazlığına sahip değildir. Adaleti eleştirenler galiba CHP’lilerin suç işleme özgürlüğüne sahip olduğunu zannediyor. Yargı işini yapıyor, bekleyelim ve görelim.

Ekrem İmamoğlu’nun yaşadığı her olayı profesyonel reklamcılarla PR çalışmasına çevirmesi, üstüne de bunun parasını millete ödetmesi gerçekten yıldırdı.

Ekrem İmamoğlu kendisini millete emanet etmeden önce, milletin kendisine emanet ettikleri konusunda milleti ikna edecek cevapları vermelidir.

Kamu kaynaklarıyla kendilerini kahraman ilan edenlerin ve demokrasiyi bir kalkan olarak kullananların yaptıkları siyasi ahlaka uymaz.

Kimsenin ikbal düşüncesine ve fırsatçılığına meze olmayalım.

Evet, gerçekler bunlar.

Tabi gerçekler hoşumuza gitmek zorunda değildir. Doğruların da menfaatimize uyması gerekmez.

İnanmak, güvenmek istediğimiz, umut bağladığımız siyasi figürlerin yanlışları, kusurları, işledikleri suçlar olabilir.

Bizler sadece bize yansıttıkları kadarını, bazen de sadece görmek istediğimizi görürüz. Haksızlığa uğramışlarsa da zaman gerçeği açığa çıkaracaktır.

Akıllı ve sağduyulu davranalım. Adalete güvenelim. Toplumsal karışıklığa mahal vermeyelim. Kötü niyetli, kendi çıkarını düşünen insanlara, teröre alet olmayalım.

Bu ülke hepimizin.

Not: Dün konuyla ilgili ilk yazımı yazdığımda, CHP’li bazı troller yorumlarda “128 Milyar Dolar nerede” şeklinde bana bir soru yöneltmişlerdi. Yalanın Merkezi CHP Genel Merkezi’nde üretilen 128 milyar dolar yalanını, CHP’nin ekonomist milletvekili İlhan Kesici deşifre ederek “128 Milyar kaybolmaz” demişti. Bu bir soru değil, sistemli bir şekilde yürütülen iftira kampanyası. Dediğim gibi, CHP’li ilhan Kesici “Kaybolmaz. Okumayı bilenler girer Merkez Bankası sitesine görür” demişti. Sorsalar ayrıntıları ile anlatır neler olduğunu. Ama sormuyorlar. Çünkü maksat öğrenmek değil, iftira atmak.

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ