Çakırbeyli hezimetini hazmedemiyor!

Olmuş-bitmiş, bir şekilde kapanmış, mecburi de olsa bir karara bağlanmış, üzerinden de bunca zaman geçmiş, şimdi çıkıp da yeniden Çakırbeyli konusunu gündeme getirmeye gerek var mıydı?
Ama işte İsmail Uygur, Çakırbeyli’de yaşadığı hezimeti hazmedemiyor, hıncını bir türlü alamıyor.
Bu kez de kamu görevi yapan muhtara, basın yolu ile alenen hakaret etti ve “soytarı” dedi. Muhtar da gerekli açıklamayı yaparak suç duyurusunda bulunacağını belirtti.
İki yıldır kinle, nefretle, hakaretle, küfürle belediyeyi yönetiyor. Bundan sonra İsmail Uygur’un basın açıklamalarına +18 yaş sınırlaması getirelim.
Bu ne üslup be kardeşim! Belediye başkanı mısın, külhanbeyi misin, nesin sen? Bu açıklamalarını okuyan aileler var, gençler var, çocuklar var, insan bu kadar kötü örnek olur mu?
İkide bir Adnan Yaşar Görmez’i hedef alıyor, tam olarak dile getiremiyor ama çeşitli imalarda bulunuyor, seçim kaybetmiş bir başkan üzerinden kavga çıkarıp galip gelebileceğini hesap ediyor.
Adnan Yaşar Görmez, 5 yıl belediye başkanlığı yaptı ve 300 kalem hizmete imza attı. Torbalı tarihinde görmediği kadar kamu ve belediye hizmeti gördü. Görmez, 2014 yılında 30 bin oy ile seçim kazandı, 2019 yılında 50 bin oy ile seçim kaybetti. Oyunu yüzde 85 artırmasına rağmen, siyasetin görünmeyen taraflarını yönetemediği için kaybetti. Şerefiyle geldi, şerefiyle gitti. Onurlu bir mağlubiyet yaşadı.
Peki İsmail Uygur nasıl kazandı? Kapalı kapılar arasında ne tür ilişkiler, ittifaklar kuruldu? Bir seçim galibiyeti yaşayabildi mi? İki senedir ödemediği diyet kalmadı. Bu şekilde kazanılan zafer, bir zafer midir?
HDP’li Cengiz Ulusan’ın kızını işe almış (Kardeşimiz rencide olmasın diye ismini yazmaya gerek duymuyorum, bu nedenle de kendisinden özür diliyorum), bir yerde haber olmuş, Uygur da çıkıp bunu gündeme getiriyor. Bu haber bize de geldi, ama ilgilenmedik. Hiç kimsenin ailesi üzerinden, çoluk çocuğu üzerinden, ekmeği üzerinden siyaset yapmak bizim tarzımız değil. Bu siyaset tarzı tam da İsmail Uygur’a yakışıyor. Belki haberi de kendileri yaptırdı, yoksa Torbalı’da haber olmamış bir konuyu neden gündeme getirsin? Mesela kendi oğlunu belediyeye müdür yaptı, Aydın Milletvekili’nin kızını belediyede müdür yaptı, bu konuları neden gündeme getirmiyor? Hiçbir iş yapmayıp 7-8 bin lira maaş alanları neden gündeme getirmiyor? Onlar işine gelmiyor, ama HDP’li bir genç kızın işinden, ekmeğinden siyasi çıkarım yapma peşinde! Ayıptır…
Bir genç kıza iş vereceksin, eminim ki ihtiyacı olmasa kabul da etmeyecekti, bunu da diline dolayıp her yerde gündeme getireceksin. Bir asgari ücretle mi HDP’yi dizayn ediyorsun sayın Uygur?
Cumhurbaşkanına hakaret davasından beraat ettiğini söylüyor. Şu mahkeme kararını kamuoyu ile paylaş biz de görelim. Uygur’un beraat ettiğini haber yapmak için bir avukat arkadaştan mahkeme kararını istedim, gönderemedi.
Ama sonra öğrendim ki, mahkeme söz konusu eylemin “hakaret” değil, “Cumhurbaşkanını tehdit suçunu” oluşturduğuna hükmetmiş, bu nedenle hakaret davasını kapatıp, tehdit davası açılmasına karar vermiş. Cumhurbaşkanlığı hukuk bürosu da bu karara neden itiraz edip süreci uzatsın? Bir an önce tehdit suçundan yeni dava açılmasını beklemek daha doğru olmaz mı?
Tekrar ediyorum, sayın Uygur mahkeme kararını gönderirse manşetten veririm, lafla olmaz bu işler!
AK Parti döneminde Torbalı’nın parasıyla inşa edilmiş milyonluk belediye hizmet binasını çürümeye terk etmiş, Kaymakamlığa devredemedi diye Mahmut Atilla Kaya’yı suçluyor. O binayı devretse yeni hizmet binası yapacak, milyonluk bir ihale daha gerçekleştirmiş olacak çünkü. Torbalı’nın parası nereye gitti diye soranlara da onu gösterecek. Yer mi Torbalı çocuğu?
Çocuk mu kandırıyorsun sen? Torbalı halkının zekasını, aklını bu kadar mı hafife alıyorsun? Bir tek senin mi kafan çalışıyor?
İki yıldır o binayı sahipsiz bıraktınız, koruma duvarını bile yıktınız. Bina yüzde 70 ile teslim edildi, iki yılda yüzde 40’a düştü. O binadan iki yıldır neler gitti, Allah bilir!
Mahmut Atilla Kaya’yı eleştiriyor, Kemalpaşa’ya kavşak istiyor. O konuyla sayın vekilin yakınan ilgilendiğini ve çok kısa sürede bir müjde vereceğini biliyorum. Ayrıca Mahmut Atilla Kaya, milletvekili olduğundan beri Torbalı’ya 1 Katrilyon civarında kamu hizmeti geldi. İlçeye kazandırılan bir tek hastane bile sayın Uygur’un 3 dönemine bedel. Adliye binası, diş hastanesi, 50 civarı okul, belediyeye tahsis edilen araziler, özel idareden belediyeye geçen mülkleri saymıyorum bile. Peki sen ne yaptın sayın Uygur? 12 yıldır Torbalı’yı yönetiyorsun, elle tutulur, gözle görülür kaç tane hizmetin var? Bir tane BKM yapmışsın, onun da parasının yarısını Büyükşehir ödedi, yarısını kendinden sonraya bıraktın Adnan Yaşar Görmez ödedi. Hizmet konusunda Hasan Karatoklu’nun bile gerisinde kaldın. Adam bir kapalı Pazar yeri yapmış, 20 yıldır yıkamıyorsun!
Çakırbeyli’ye jandarma gönderen İzmir valisine kızıp, “sana ne?” diyor. Ne demek sana ne? Vali bey bir yere jandarma gönderirken senden izin mi alacak? Köydeki 80-90 yaşındaki vatandaşların karşısına belediye işçilerini dikeceksin, otobüslerle belediye personeli gönderip muhtarlık binasını zorla tahliye edin diyeceksin, Vali de güvenlik önlemi alıp köye jandarma gönderecek, rahatsız olacaksın… ne yapsaydı peki? Köyü birbirine katmana izin mi verseydi? Köylüyü sahipsiz bırakıp, sana fırsat mı verseydi? Jandarma olmasaydı, köylüleri ezip geçecek miydin? Niyetin bu değilse, jandarmadan niye rahatsız oluyorsun kardeşim? Jandarma görevini yapmaktan başka ne yaptı sana? Orada bir tatsızlık çıksaydı, bunun tek sorumlusu sen olurdun…
CHP’li milletvekilleri muhtarı arayıp “Sen haklısın” dediler. CHP Genel Merkezi İsmail Uygur’u arayıp “Bu karardan vazgeç” dediler.
Mahmut Atilla Kaya için “baş belası” demişsin ya, aynı şeyi CHP Genel Merkez yöneticileri de senin için söylüyor sayın Uygur!
AK Parti Torbalı İlçe Başkanı Selman Günaydın, yaptığı açıklamada Uygur için “persone non grata” demiş. Bu ifade daha çok bürokraside kullanılır ve “istenmeyen kişi” anlamına gelir. Evet sayın Uygur, kendi partin bile seni istemiyor, sana sahip çıkmıyor. Bunun aksini iddia ediyorsan, bir tane genel merkez yöneticisi açıklama yapsın da görelim.
Peki İsmail Uygur, bu açıklamayı neden yaptı?
Çünkü iki yıldır yattığı yerden belediye başkanlığı yapıyor. Kendisini sokakta gören yok. Belediyeyi Ali Yakupoğlu’na teslim etmiş, evrakları bile “e-imza” ile imzalıyor.
Kendi partisi üzerini çizmiş, CHP Genel Merkezi’nde çalacak kapısı kalmamış, Torbalı halkı oy verdiğine pişman olmuş, bir tane projesi yok, bir tane hizmeti yok. Hiç bugüne kadar bir tane hizmet ile gündeme geldiğini gördünüz mü? “şuraya bu hizmeti yaptı” diyebileceğimiz bir şey var mı? Yok!
O da bunu biliyor, popülaritesinin hızla düştüğünü, kendisine verilen desteğin yüzde 40’ların altına indiğini görüyor, kamuoyu araştırmalarından takip ediyor. Bunun için de siyasi gerginlik yaratıp, oradan beslenmeyi hedefliyor. Biraz AK Parti düşmanlığı, biraz Adnan Yaşar Görmez tepkisi, biraz Mahmut Atilla Kaya rekabeti, biraz HDP’ye şirinlik bu rakamı acaba yüzde 40’ların üzerine tekrar çıkarır mı, onun hesaplarını yapıyor.
Ama artık Torbalı halkı uyandı. Eski kasaba siyaseti ile Uygur’a prim veren yok. Uygur’un bu siyaset tarzı kendi partisi içinde de, kendi belediye personeli içinde de, kendi meclis üyeleri içinde de karşılık bulmuyor. Torbalı halkını aptal yerine koymayı bırak da, biraz hizmetle gündeme gel. Bu millet sana polemik yap diye değil, ilçeye hizmet et diye oy verdi.
İki yıldır ağlıyorsun, sürekli şikayet ediyorsun, sürekli mazeret uyduruyorsun, biz de sesimiz etmiyoruz ama artık yeter! Suyunu da çıkarma. Torbalı’nın tonlarca birikmiş sorunu var, biraz da onlarla ilgilen… tabi skandallardan fırsat bulabilirsen!
