ÇOCUKLARIMIZ

Dünyanın bu günkü durumunda, Ülkemiz modern ve çağdaş dünyaya çok daha yakın ve ayak uyduran ülkelerin içinde olduğu düşünüldüğünde, çocuklarımızı bulunduğumuz zamanın en üst değerlerine göre Milli ve Manevi değerlerimizi yozlaştırmadan nasıl yetiştireceğimize ilişkin çok çeşitli bilimsel açıklamalar yapılmakta ve kitaplar yazılmaktadır.

Çocuklarımızın yetişmesinde öncelikli olarak ailenin payının büyük ve önemli olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Bu durumda, Ana ve Babanın, içinde bulunduğu toplumun Milli ve Manevi değerlerine uygun bir kişiliğe sahip olup olmadıkları çok önem arz etmektedir. Ülke olarak bu günden başlatılacak bir eğitim seferberliği bizi ancak 2. Nesilde hedefe ulaştırabilir.

Ana babadan temel ahlak kurallarını alamayan çocuklar eğitimlerinin tüm aşamalarında alacakları ahlaki eğitim yarım ve yozlaşmaya yönelik olacaktır. Toplumların ruh ve vicdanına uygun olmayan devletin dayatmacı ve mecburi eğitimlerinin ülkemizi getirdiği düzey bellidir. Öncelikli olarak, “ERDEMLİ OLMAYI” çocuk yaşta anne ve babanın çocuğa öğretebilmesi günümüz Türkiye’sinde çok az aileye nasip olmaktadır.

Ülkemizde çoğunluk olarak, Anne ve Babanın kendi geleneksel değerlerinin dışında çocuğuna verebileceği bir ahlaki kural yoktur. Geleneksel değerlerimiz yaklaşık 2 asırdır çeşitli kültürlerin etkisi ile çoğu yok olmuş kalanlarda inadına yozlaşmıştır.

Kişilikli, dengeli ve iyi ahlaklı nesiller yetiştirmek için küçük yaşta çocuklarımıza ERDEMLİ olmayı öğretebilmeliyiz. Üst eğitim seviyelerinde bu öğreti zor olmakla birlikte, zamanı da geçmiş olacaktır.

Çocuklara zor kullanarak, onları korkutarak veya hamasi duygular aşılayarak, ERDEMLİ nesiller yetiştiremeyiz.

Çocuğa korkmayı değil sevmeyi, cezayı değil hoş görüyü öğretmeliyiz.

Erdemli, adaletli ve dürüst çocuklar yetiştirmek anne ve babanın öncelikli görevidir. Evet, böyle diyoruz da Anne ve Babanın mevcut konumunun ne olması gerektiğinin de tarifini yapmalıyız.

Çok acı bir örnek vermek istiyorum, Çin, asırlardır kültürünü değiştiremediği ve asimile edemediği Doğu Türkistanlı Müslüman Türk kardeşlerimizin evlerine “Kardeşlik Projesi” adı altında bir Çinli erkek yerleştirmektedir. Maalesef biz Anadolu’muzda kendi ellerimizle kültürümüzü 200 yılda tarumar etmişiz.

Erdemliliğin, kalpleri kırmamak, dürüstlüğü benimsemek, sabırlı olmak ve şefkatli olmak olduğunu çocuğa küçük yaşta öğretmek anne ve babanın birinci görevi olmalıdır. Ama bu özelliklerin, anne ve babada da bulunması gerekmektedir.

En önemlisi Milli ve Manevi değerler temel alınarak, Devletin yönettiği halkın ruh ve vicdanına uygun aynı zamanda gelişmiş evrensel değerleri de gözeten Toplumsal bir zihniyet alt yapısını oluşturması şarttır.

HOŞÇA KALINIZ