GENEL MERKEZ UYGUR’DAN RAHATSIZ
Zaten aday olarak gösterilmesi başlı başına bir hataydı. Herkes seçim sonucuna göre bir değerlendirme yapıp, “Uygur başarılı oldu” diyebilir, ama bana sorarsanız mevcut ittifaklar sisteminde CHP başka bir isimle de seçime girseydi aynı oyu alırdı, aynı başarıyı sağlardı.
Uygur’a seçim zaferi getiren sadece ama sadece Ankara ve İstanbul’dan başlayıp tüm Türkiye’yi etkisi altına alan siyasi iklim oldu. Seçim döneminde hiçbir çalışma yapmayan, iki miting yapmayan, iki köye gitmeyen, iki proje açıklamayan bir ismin seçim kazanmasını başka türlü nasıl açıklayabiliriz?
Bence Uygur da bunun farkında.
“Seçimi ittifakla kazandım, ittifakı korusam bana yeter” diye düşünüyor.
CHP seçmenini çantada keklik görüyor, “Gidip de AK Parti’ye mi oy verecekler” diye düşünüyor.
İyi Parti’de zaten ikili ilişkileri var. Özellikle Musavvat Dervişoğlu 2004 ve 2009 seçimlerinde de Uygur’a destek vermişti. 2019 seçimlerinde de CHP’nin aday değiştirmesinde, son hafta Uygur’u aday göstermesinde en önemli rolü Dervişoğlu’nun oynadığını biliyoruz.
Geriye bir tek HDP kalıyor.
Uygur da HDP’yi elde tutmak için seçimi kazanır kazanmaz belediye meydanında Cumhurbaşkanına hakaret etti. Devir teslim töreninde aynı cümleleri bir kez daha kullandı. Şehit posterlerini indirdi. HDP’li yöneticileri belediyede ağırlayarak “Seçimi birlikte kazandık, Torbalı’yı birlikte yöneteceğiz” dedi.
Uygur’un kurduğu seçim denkleminde CHP seçmenine yer yok. Onları zaten “cepte” görüyor.
Hal böyle olunca, CHP anlayışına zıt bir şekilde hareket ediyor.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun “İşçi çıkarmayacağız” sözünü yerde bırakıp yüzlerce kişiyi işten çıkardı.
Oğlunu belediye şirketine genel müdür yapıp, “Torbalı’da güvenecek kimsem yok” diyerek binlerce CHP seçmenini “güvensiz” saydı, 200 bin nüfuslu Torbalı’ya da hakaret etti.
CHP, kendi içindeki mezhepçilik tartışmalarını tam bitirmişken, Ankara’ya gidip Kılıçdaroğlu’na “Zülfikar kılıcı” hediye etti.
CHP Genel Merkezi “köylü, çiftçi, üretici” derken Uygur gidip Dağtekke Köyü’nde köylü pazarını yıkıp, 80 yaşındaki köylü kadınları sokağa attı.
Hangi birini sayayım; belediyenin müdürünü Dağtekke’ye gönderdi, Dağtekke’de belediyenin hizmet binası yok. 10 tane müdürü Konya’ya gönderdi, Konya’da kıyamet koptu, oradaki başkan müdürleri geri gönderdi. Sağlık Ocağı’na, muhtarlık binalarına tahliye kararı gönderdi. Seçimlerde kendisine destek vermeyen esnafa zabıta gönderdi, bir kısmının işyerini kapattı. “Torbalı’nın Alsancak’ı” denilen Sadık İleri Bulvarı’na alkol ruhsatı verdi, şimdi her akşam bir olay yaşanıyor. Torbalı’nın kalbi Kapalıpazar yerinden akşamları geçmek imkansız olmuş.
Görevde bir buçuk yılı geride bıraktı, elle tutulur, gözle görülür bir tane hizmet yok ortada. İşin kötü tarafı, bundan sonra da hizmet yapacak gibi durmuyor.
İşte böyle bir ortamda CHP kurmayları İzmir’e gelerek belediye başkanları ile bir toplantı yaptılar. Torbalı için ayrı bir toplantı yaptılar. Bu toplantıda İsmail Uygur ile görüşüp, CHP Genel Merkezi’nin bazı konularda duyduğu rahatsızlıkları dile getirdiler. Toplantıdan sonra yapılan açıklamalara baktığımızda bir “istifa” konusunun gündeme geldiğini biliyoruz.
Uygur’un “Partiden istifa ederim, belediye başkanlığından etmem” dediği konuşuluyor.
Sefer İpekli’nin devreye girip, “Uygur’un zaten devam eden birçok mahkemesi var, en azından ceza alana kadar görevine devam etsin, ceza alırsa meclis içinden birini seçeriz. Bağımsızken ceza alıp görevden alınırsa yerine kayyum atarlar” dediği parti kulislerinde konuşuluyor.
Bende en kesin bilgiyi CHP Genel Merkezi’nden alırım diye düşünüp, Kılıçdaroğlu’nun özel danışmanı, Kocaeli eski milletvekili Cuma Karavar ile görüştüm.
Karavar, CHP Genel Merkezi’nde Uygur’a karşı bir rahatsızlığın bulunduğunu, özellikle işçi çıkarmalar konusunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da rahatsız olduğunu dile getirdi. Uygur’un parti disiplinine uymadığını, kendisinin Torbalı’ya daha önce 3 kez geldiğini, İsmail Uygur ile bire bir görüşüp bu konuları dile getirdiğini söyledi.
Görüşmemizde birçok konu gündeme geldi. Sayın Karavar, Torbalı kamuoyunu aydınlatmak adına önemli açıklamalarda bulundu. Kendisine bir kez daha buradan teşekkürlerimi iletiyorum.
Konuşmamızın diğer bölümlerini de fırsat buldukça kaleme alacağım. Özellikle Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız ile ilgili de Torbalı’yı yakından ilgilendiren açıklamalarda bulundu.
Ancak şimdilik şunu söyleyebilirim ki, CHP Genel Merkezi Uygur’u gözden çıkarmış. Uygur’un da ne Genel Merkez’de nede partinin diğer kademelerinde tutunacak dalı kalmadı…